Affan Dede’ye para saydım
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var, ne adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiçbir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!
CAHİT SITKI TARANCI
Uzun süredir programıma almak istediğim İstanbul oyuncak müzesini, bu hafta sonu, eşim ile birlikte ziyaret etme imkanımız oldu. Müzeyi gezerken, Bostancı'da oturan birisi olarak,
ziyaret için ne kadar geç kalmış olduğumu fark ettim.
Her
insan, çocukluğunun izlerine, bazen küçük bir ses bazen de bir görüntü ile geri
dönüş yapar. İstanbul çocuk müzesi de çocukluğumuzda öne çıkan kareleri bir kez
daha hatırlamamıza yardımcı oluyor.
İstanbul oyuncak müzesi, Şair
Sunay Akın tarafından 23 Nisan 2005'te kurulmuş olup, 1700’lü
yıllardan günümüze oyuncak tarihinin en gözde örnekleri Göztepe semtindeki
tarihi bir köşkte sergilenmektedir. Müze de bağış yapılan oyuncaklar ile Akın'ın dünyanın
her köşesinden topladığı oyuncaklar yer alıyor. Sayısı 4000'in üzerinde olan oyuncakların sergilendiği müze bir tür masal
evi.
Sunay Akın, Aygün Akova ile birlikte hazırladığı "İki şair arasında İstanbul" isimli kitabında oyuncak müzesini : "Oyuncak Müzesi'nin kapısından içeri giren bir anne ya da baba, bir eliyle çocuğunu tutuyorsa, müzeden ayrılırken öteki eliyle de kendi çocukluğunun elinden tutuyor." sözleriyle tanımlıyordu.
Sunay Akın, Aygün Akova ile birlikte hazırladığı "İki şair arasında İstanbul" isimli kitabında oyuncak müzesini : "Oyuncak Müzesi'nin kapısından içeri giren bir anne ya da baba, bir eliyle çocuğunu tutuyorsa, müzeden ayrılırken öteki eliyle de kendi çocukluğunun elinden tutuyor." sözleriyle tanımlıyordu.
Müzeden ayrılırken, şairin ifade ettiği gibi çocukluğunuza dair hatıralarınız birer birer elinizden tutuyor. Casio
saatim, atari kaset koleksiyonum ve zeytin dalından yapılmış sapanım. Okul
çıkışlarında önlüğü çıkarmadan, bizi televizyonun karşısına oturtan Captain
Tsubasa. Tsubasa 'yı kardeşimle izlerdik. Kardeşim kaleci Wakabayashi'nin hayranıydı.
Çocukluğumuzun sıcaklığı, Tsubasa'lı Misagi'li Nankatsu'da da vardı ve takımdaki
arkadaşlık ve dostluk bunun en güzel
örneğiydi. Belki de Captain Tsubasa, bizimle birlikte büyümeyen bir kaç şeyden
biri olarak kaldı.
İstanbul
Oyuncak Müzesi'nde sergilenen oyuncaklar nasıl toplandığını merak ediyorsanız
buradan...
Ayrıca,
çocukluğumuzdan bahsetmişken "200
Fotoğrafla 90'larda Çocuk Olmayı Hatırlamak" ilgimi çeker diyorsanız
buradan...
Son olarak geçmişe
gitmişken, İstanbul Oyuncak Müzesi'nin zaman makinesine de uğrayayım diyenler ise buradan...
Ömer Paşa Cad. Dr. Zeki Zeren Sok.No:15 Göztepe/ İstanbul
Ulaşım ve İletişim Bilgileri:
İstanbul Oyuncak Müzesi’ne İETT otobüsleri ile gelmek isteyen
ziyaretçiler, Kadıköy’den kalkan ve Göztepe’den geçen otobüsleri
kullanabilirler, otobüs numaraları aşağıdaki gibidir;
10, 10B, 10S, 14Ç, 14 KS, 17, 17L, 19F, 19M, 19S, GZ1,GZ2, ER1, ER2
10, 10B, 10S, 14Ç, 14 KS, 17, 17L, 19F, 19M, 19S, GZ1,GZ2, ER1, ER2
Ömer Paşa Cad. Dr. Zeki Zeren Sok.No:15 Göztepe/ İstanbul
Telefon: 0216 359 45 50-51
Fax: 0216 363 57 25
Fax: 0216 363 57 25
Müze Ziyaret Saatleri
Hafta içi: 09.30-18.00
Hafta sonu: 09.30- 19.00
Hafta içi: 09.30-18.00
Hafta sonu: 09.30- 19.00
Grup şeklinde müze ziyaret edilmek
istendiğinde, müzeyi arayarak
rezervasyon yaptırılması gerekmektedir.
istendiğinde, müzeyi arayarak
rezervasyon yaptırılması gerekmektedir.
Flaş ışığı, müzemizde sergilenmekte olan
eserlere zarar verdiğinden dolayı
flaşlı fotoğraf çekimi yasaktır.
eserlere zarar verdiğinden dolayı
flaşlı fotoğraf çekimi yasaktır.
Bilet Fiyatları; Tam giriş ücreti: 10 TLİndirimli giriş ücreti : 7 TL